TERÖR İLE MÜCADELE EDİYOR MUSUNUZ?
Yine kan, yine gözyaşı, yine ağıt…
Yine televizyonlarda kırk beş saniye şehit haberi.
Yok, yok bu sefer şehit sayısı fazla olduğundan beş on dakika…
Yine devletin zirvesi toplanır, toplantı biter, bir açıklama… ‘’ Terör ile mücadelemiz kararlılıkla sürecektir.’’
Yine PKK ağızıyla konuşan gazeteciler bakmışsınız senden benden milliyetçi oluverir.
Yine…
Yine…
Yine…
Cumhurbaşkanı: ”Çözüm irademiz asla zayıflamayacak”;
Başbakan: ‘’Kürt sorunu yoktur terör sorunu vardır;
Genelkurmay Başkanı: ‘’kanları yerde kalmayacak’’ der.
Bırakın bu sözleri, Türk milleti bu lafları çok duydu.
Şehit haberlerine canım sıkılır, bilgisayarımı kurcalarken daha önce yazdığım bir şehit haberi ile ilgili makaleyi buldum. Yazıyı 7 askerimizin şehit olmasının üstüne yazmıştım. Yedi yerine 13 yapıp, yeri de Silvan yapalım…
Gerisi aynı.
Yani değişen bir şey olmadı Mehmetçiğimizin lehine. PKK terör örgütü ise; çok yol katetti. 1992-93 yıllarında olduğu gibi yol kesmeye, ‘’K……n’a hoş geldiniz’’ propagandası yapmaya, adam kaçırmaya başlandı.
Terörist başının yerinden de rahatlığından emin oldular. Bununla birlikte terörist elebaşının görüşlerini daha rahat medyaya aktarabildiler. ‘’ PKK halktır ’’ diye rahat konuşmaya, Yüce Türk Devleti’ni rahat bir şekilde tehdit edebildiler.
Sen gencecik 15 fidanı şehit veriyorsun, aynı gün KCK davasından yargılanan ve ceza alan arkadaşlarının serbest bırakılması isteği ile meclise girip yemin etmeyen siyasi oluşumun vekilleri DTK olarak sözde demokratik özerkliği ilan ediyorlar. Yani burası bundan sonra resmen K……n deme cüreti gösteriyorlar.
Onların özgürce, demokratik bir ülkede yaşamaya hakları var (bizim ülkede olduğu kadar özgürlük hiçbir ülkede yok) ama 13 gencecik vatan evladı artık hayatta yok, artık nefes almıyorlar, artık sevdiklerinden uzaklar. Anaları, eşleri, sevdikleri artık onları göremeyecek, artık onların yaşam hakları da yok.
“Açılım dediniz, artık analar ağlamasın” dediniz, Sayın Başbakan.
Sayın Başbakan, analar hala ağlıyor, hem de siz açıldıkça analar daha çok ağlıyor.
İşinize geldiğinde millet dediniz. Terör ile mücadele nasıl yapılır millete gidiniz. Onu da millet çok iyi bilir.
Anayasamız işlemiyor, adalete güven kalmadı. Askerler yan gelip yatmıyor, dağda savaşıyor, yan yana yatıyor. Şehir de ise PKK bölücü terör örgütü yandaşları yakıp yıkıyor onlara moral veriyor.
Acaba savcılar ne yapıyor? Yoksa aylardır tatildeler mi, memlekette yeni yapılan trilyonluk adliye sarayları kilitli mi?
Bu memlekette on yedi yaşında Serap Molotof ile hayatına son verildi, siz taş atan çocuklar yasasını getirdiniz.
Yüksekova’da Sokak ortasında iki uzman çavuş sivil halde infaz edildi, siz daha fazla demokrasi dediniz. Lice-Genç yolunda yol kestiler, kimlik kontrolü yaptılar iki asker bir sağlıkçı kaçırdılar, siz arıyoruz dediniz.
Siz arıyoruz dediniz, Siirt-Şırnak yolunu kestiler onlarca dakika beklediler.
Açın sözlüğe bakın… “Müzakere” ne demek, “Mücadele” ne demek?
Soruyoruz siz değerli devlet büyüklerine;
“Terör ile mücadele ediyor musunuz?”