PAŞAM, YOKLUĞUNU HER GEÇEN GÜN DAHA ÇOK HİSSEDİYORUZ.

Aramızdan ayrılışından 74 yıl geçti. Hala eksikliğinizi iliklerimize kadar hissediyoruz. Ülkemizin her sıkıntılı anında keşke hayatta olsaydı diye iç çekiyoruz.

“Her nefis ölümü tadacaktır” ayetinde de belirtildiği üzere her canlı doğar, yaşar ve zamanı-vakti geldiğinde Hakk'a yürür.

Ülkemizin kurucusu, Kurucu Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal de vakti-zamanı geldiğinde her nefis gibi ölümü tadacaktı ve 10 Kasım 1938 günü saat 09.05’te Hakk'a yürüdü.

Bir insan, ömrü için kısa olarak belirtilen 57 yıla ne de çok şey sığdırmıştı. Yenilgiyi kabullenmiş bir milleti dirilterek, Milletimize önderlik ederek Kurtuluş Savaşı'nda galip gelmesinde en büyük paya sahip oldu. Küllerinden bir millet yaratarak bugünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin her aşamasında lider pozisyonda bulundu. Tamam diyerek 29 Ekim 1923'te bir kenara çekilmedi, 15 yıllık geri kalan ömrü boyunca ne de çok devrimler gerçekleştirdi.

O sıkıntılı, yoksul ve cehalet içerisinde gerçekleştirdiği devrimleri biz bu güllük gülistanlık yıllarda dahi geliştirmekte hatta korumakta yetersiz kalıyoruz.

Her türlü sıkıntılara karşı Milleti'ni bir arada tutmayı başaran ve Türk Milleti kavramını oturtan Atatürk'ümüzün başardıklarını eksilere götürerek farklı milletler yaratmakla karşı karşıya getirdik güzelim Türkiye'mizi. Türkçe üzerine vurgu yapılarak, Türklük etrafında birleştirilerek silâh arkadaşlarıyla kurduğu ülkemizi farklılıklarımızı ön plâna çıkararak ayrışma noktasına getirmedik mi?

İleri demokrasi adı altında üniter yapıyı özerk yapılara dönüştürme noktasına getirmedik mi?

Kısacası Büyük Önderimiz, Ülkemizin Kurucu Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ATATÜRK'ün aramızdan ayrılışından 74 yıl kadar kısa bir zaman geçti. Ülkemize kazandırdıkları tüm güzelliklerin üzerine güzellikler eklemek yerine bir bir yok ediyoruz.

​

Paşam, yokluğunu her geçen gün daha çok hissediyoruz.