top of page

KALK AYAĞA ÜLKÜCÜ! SEN YOKSAN BİR EKSİĞİZ…

Bugün, "Türk" kelimesini ağızlarına almaktan rahatsızlık duyan, Türkiye’nin bir mozaik olduğundan dem vuran, Türk'ün ve Türkiye'nin çıkarlarını savunmaktan aciz, soy ve düşünce engelli kişilerin ipliklerini tam anlamıyla pazara çıkarmak ülkücülerin en önde gelen görevlerindir.

Memleket yol ayrımına geldi ve bölünme ile karşı karşıyadır. Türklük sorgulanıyor, devletin en üst kademeleri tarafından bölücübaşı siyasi bir lider gibi muhatap alınıyor. Dağdaki eşkıya sürüleri kahramanlar gibi karşılanıyor, hatta ayaklarına gidilerek pozitif ayrıcalıklarla yargılıyor ve serbest bırakılıyor. Kürtçe lehçesi dil olarak eğitim yaşamına girerek tehlikeli ve geri dönülemeyecek adımlar atılıyor son on yılda.

Sözde Büyük K…istan’ın dört parçasından unutulmuş olanı (Suriye topraklarındaki Güney Batı K…istan) Başbakanımızın da eş başkanlığını yürüttüğü Büyük Ortadoğu Projesi(BOP) kapsamında fiilen kurulma aşamasına getirildi.

Bugün memleketin tarihte hiç olmadığı kadar birliğe ihtiyacı var. Bu birliği sağlayacak ve memleketin bu kara bulutlardan bir an önce kurtulması ülkücülerin kayıtsız şartsız birliği ve beraberliği ile olacaktır. Vatan tehlikede olduğunda ülkücüler asla kendi menfaatlerini düşünmez ve vatanına sahip çıkmak adına bugüne kadar daima elini taşın altına koymuştur ve de koyacaktır.

Ülkücüler, vatan tehlikede denildiğinde “bana ihtiyacı var diyerek” zamanında nasıl ki vatanına sahip çıkmışsa; teşkilatlarda hizmete soyularak, ülke üzerinde oynanan oyunlara dur diyerek bugün de görevini yerine getirecektir.

Ülkesinin bu kadar çıkmaza girdiğini gören ülkücüler evde oturup uzaktan izleyemez. “Zamanında bizler yaptık artık bayrağı sizlere bıraktık” diyemez, dememeli. Hemen “ben ne yapabilirim”in cevabını aramalı ve aktif hizmete soyunmalı. Bıkmadan, usanmadan anlatmalı, anlatmalı, anlatmalı... Kimileri Ocak’ta hizmete, kimileri vakıfta, dernekte…

Ülkücülük şerefle taşınan bir etiket olduğundan, birileri bu etiketten faydalanmak adına "ülkücülük nefsime ağır geldi" demeyi yediremediğinden bu sıfatı isimlerinin önüne eski kelimesi koymak istemektedirler. Eski ülkücüyüm diyen biri hiç bir zaman ülkücü olamamıştır. Ülkücülük bir dönemlik bir kazanım değildir. Ömür boyu kabul edilmiş bir yaşam biçimidir. "Daha önce adamdım" demekle eşdeğer bir sözdür eski ülkücülük. İnsan ya ülkücü olur ya da olmaz. Ülkücünün eskisi yenisi olmaz...

Ülkücü olmak zordur arkadaş, ülkücü olmak zordur. Ülkücülere kolay yoktur.

Çünkü ülkücülük, herkes sustuğunda, herkes menfaatlerinin peşinde koştuğunda inandıklarından taviz vermemektir.

Ülkücülük, sitemin uygulayıcısı olma kolaylığı yerine yanlış giden sisteme dur diyebilmektir.

Ülkücülük, ülkenin zor anında ben buradayım, tek de olsam ihanetin karşısındayım diyebilmektir.

Ülkücülük, tek başına iken yöneticilerin duymak istediklerini, kalabalık arasında iken de gönlündekini söyleme korkaklığı yerine, tek de olsa çok da olsa her zaman ve her yerde doğruyu söyleyebilme yürekliliğini gösterebilmektir, her ne pahasına olursa olsun.

Ülkücülük mükemmeliyeti aramaktır, bulacağına da inanmaktır.

Kısacası ülkücülük adam gibi adam olmaktır.

Ne Mutlu İnandıklarından Taviz Vermeyen Ülkücülere...

Kalk Ayağa Ülkücü Hasan Dayı, Ülkücü Fatma Teyze, Ahmet Kardeş, Elif Bacı!

UNUTMA! SEN YOKSAN BİR EKSİĞİZ…

neden_ataturk.jpg
bottom of page