“BİRLİKTE RAHMET, AYRILIKTA AZAB VARDIR”
Hz. Muhammed (S.A.V.)
T.C. Anayasasının 5. Maddesi:
Devletin Temel Amaç ve Görevleri
Madde 5: Devletin temel amaç ve görevleri, Türk Milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.
Devletin görevi; yukarıda da yorumsuz olarak verdiğim Türkiye Cumhuriyeti’nin şu an hala yürürlükte olan 1982 Anayasasının 5.maddesinde de belirtilmiştir.
İzmir’de ayak sesleri görüldü, kısa süre sonra İstanbul’da sesler yükseldi ama maalesef Muş Bulanık’ta korkulan oldu, kan döküldü. Maalesef İnegöl ya da Dörtyol olayları da ortada… Milleti birbirine düşman ediyorlar.
Devlet görevini yerine getirmekte aciz davranırsa maalesef ki yerini halk dolduruyor. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak askeri, polisi ve yargısı ile devletin tüm organlarını daha fazla kan dökülmeden göreve çağırıyoruz. Devlet devletlik görevini yerine getirmiş olsaydı belki hayatını kaybeden vatandaşlarımız da bugün hayatta olurdu. Tüm kesimler için devlet devletliğini yerine getirmeli ve ülkemizin 1980 öncesi ve hatta daha kötüsü şeklinde kaosa sürüklenmeden kurtarmalıdır.
Devletin görevi bölüp parçalamak mı yoksa bütünleştirmek mi? Peygamber Efendimiz (S.A.V.) de buyurduğu gibi “birlikte rahmet, ayrılıkta azab vardır.”
Birileri çıkıp “bu proje milletimizi daha da bütünleştirecek” diyebilir. Sizce ne olduğu bile belli olmayan, hiçbir kesimi memnun etmeyen bu proje ile bütünleştik mi? Açılım saçılım politikalarının başlamasından sonra askerimizin/polislerimizin şehit edilmesi mi engellendi, Molotof kokteyli ile daha 17 yaşındayken hayata veda eden Serap’ın/20 li yaşlarda şehit olan Ayhan SAY’ın demokratik değil sadece yaşam hakkı, kışkırtmalar ve devletin acizliği sonucu eylemlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın demokratik hakkı nerede diye sormamak elde değil iktidar sahiplerine. Tarih sizleri affetmez.
Sizlere soruyorum iktidarın önce “Kürt”, sonra “Demokratik”, bugünlerde de “Milli Kardeşlik Projesi” diyerek önümüze sunduğu projeden önce ve sonra, her konuda kader birliği yaptığımız bin yıllık kardeşlerimiz ile ilişkilerimizde düzelme mi oldu yoksa kardeş kavgası mı yaratılma durumuna gelindi? Ama biz ne olursa olsun böyle bir oyuna gelerek, gözümüze sokulacak şekilde önümüzde örnek olarak duran Irak’ın durumuna düşmeyeceğiz. Bu dış mihraklı oyunlara Yüce Türk Milleti gelmeyerek, daha önce Sevr’i de bu Yüce Millet nasıl parçaladıysa bu projeyi parçalayacaktır.
Etle tırnak gibi bütünleştiğimiz, kız alıp, kız verdiğimiz, soyumuz bir dediğimiz, aynı ağıtlarla ağladığımız, aynı halaylarla coştuğumuz, her konuda kader birliği yaptığımız bin yıllık kardeşlerimiz ile aramıza sokulmak istenen nifak tohumlarına inat bin yıllık kardeşliğimizi yaşayacağız ve yaşatacağız.
Dörtyol Hilal Gazetesi - 2011