TERÖR İLE MÜCADELE EDİLİYORMUŞ, PEKİ TERÖRİSTLE EDİLİYOR MU?
Yıllardır silahla mücadele yöntemi denendi fakat bu terör illetinden bir türlü kurtulamadık deniliyor. Son on yıldır da mücadele yerine müzakere yöntemine geçildi. Terörist elebaşı Apo ile görüşmelerden tutun, Oslo görüşmelerine kadar birçok yöntem deneniyor terörü bitirmek adına.
Peki, bu terör örgütünün dağ kadrolarını oluştururken 1990’lı yıllarda söylemleri neydi?
Müstakil Kürdistan…
Peki, bu yolda devam ederken maalesef ki benim ülke vatandaşlığı kimliğimi taşıyan bu terörist başı köpekler nasıl bir yol izlenirse başarıya ulaşacaklarını sanıyorlardı?
Silahlı mücadele aşamasını geçip siyasi mücadele etmek, muhatap kabul edilmek. Yani siyasallaşmak…
Geldiğimiz aşamaya baktığımız da son on yılda izlenen yol ile terör örgütünün istedikleri gerçekleşmiş mi?
Maalesef evet…
Terör örgütü dünyanın hiçbir yerinde olamadığı gibi ülkemizde de silahlı mücadele ile devletten istediklerini koparamayacaklarını, süresi ülkelere göre değişir ama er ya da geç siyasallaşamadıkları zaman tarih sayfalarının aralarında yok olup gideceklerini biliyorlardı. O yüzden mutlaka siyasallaşmaları gerekirdi.
PKK terör örgütü BDP gibi siyasi partiler kanadıyla siyasallaştı. Apo denilen 40 bin kişinin katili terörist başı muhattap kabul edildi.
Çakal sürüleriyle Oslo’da, İmralı’da muhatap olundu. Habur’da davul zurnayla karşılandı, ayaklarına gidilerek mahkemeler kuruldu.
Sonuç ne oldu?
Hala karakollar basılıyor, yollar kesilip öğretmen kaçırılıyor…
Her gün şehitler geliyor…
Siyasi kanadı olan ve hala ne yazık ki mecliste bulunarak PKK terör örgütüne desteklerini açık açık ifade edebilme cesareti gösteren parti kongresi PKK mitingine dönüşüyor. “Biji Serok Apo” sloganlarıyla ülkemizin başkenti inliyor, pankartlarda bölücülük havalarda uçuşuyor. Ülkemin bir parçasının ayrılması “Özerk Kürdistan” olması talep ediliyor.
Terör örgütünün siyasi kanadı olan BDP’nin eşbaşkanı ve diğer BDP vekilleri ve yöneticileri İmralı’yı, teröristbaşı Apo’yu ülkem vatandaşlarının bir kısmı olan Kürt kökenli vatandaşlarımızın iradesi olarak kabul ettiklerini söylüyor ve Yüce Türk Devleti Türkiye Cumhuriyeti’ne meydan okuma cesaretini birçok kez gösteriyorlar. Hiç çekinmeden PKK bölücü terör örgütünü desteleyen açıklamalar ve eylemler yapmıyorlar.
PKK’lı olduğu ispat edilen vekillik yaparken neyden suçlandığı aylarca belli olmayan generaller içeride tutuklu yargılanması iyi niyetle açıklanabilir mi?
PKK terör örgütüne üyelikten tutuklu yargılanırken vekil seçildi diye meclise giren PKK lı ile seçim döneminde ispatlanamayan bir örgüt üyeliğinden tutuklu yargılanırken meclise giremeyen generalin durumunu kim halka izah edebilir?
Ama yıllardır Kandil’e gidip Türk Bayrağı dikmeye gelindiğinde Kuzu, ABD’nin menfaatine gelen Suriye’ye geldiğinde Kurt olan bir iktidara sormadan geçemeyeceğim.
Terör ile mücadele ediliyormuş, teröristlerle de ediliyor mu?
