SORUMSUZ BASIN
Ülkede terör almış başını gidiyor. Her gün şehit, her gün kan, her gün gözyaşı…
Türklük tartışılır, ülkenin kurucu felsefesi derinden tahrip edilir durumda.
Kendimizi kamuoyunu doğru bilgilendirme amacında olan bir camia olarak ifade ettiğimiz basın camiası olma sorumluluğunu yerine getiriyor muyuz?
Yıllarca dağlarda bölücü terör örgütü ile savaşan, bu vatanın bölünmez bütünlüğü uğruna binlerce şehit veren Silahlı Kuvvetlerimizi bölücü terör örgütü PKK’dan daha fazla eleştirmiyor muyuz?
Silahlı kuvvetlerimizi bilerek ya da bilmeyerek zor durumda bırakma durumlarından bir tanesi de geçtiğimiz günlerde Dörtyol’un Kuzuculu Kasabası Kırsalında meydana gelen kalleş PKK saldırısı sonucu 3 subayımızın şehit olması ile ilgili oldu. Askerin ihmali ki var mı diye olay soruşturuluyor.
Bazı basın mensupları görevlerini sadece yankı getirecek haber yapmak zannederek, bilerek ya da bilmeyerek Yüce Türk Milleti’nin gözbebeği silahlı kuvvetlerinin halkın nezdinde itibarına gölge düşürmektedir.
Bu tip basın mensupları bölücü terör örgütünü eleştirmelerinden bile daha fazla kendi askerlerimizi eleştirmeye kalkıyor, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin eksiklerine medyada eleştiri haddini aşarak suçlama noktasında yer veriyor. Bu tutum o kadar abes pozisyona geldi ki Nasrettin Hoca’nın “hırsızın hiç mi suçu yok” fıkrasını insanın aklına getiriyor.
Terör örgütü tarafından bir saldırı olduğunda, PKK bölücü terör örgütü en fazla bir cümle ile kınanırken, askerimizin zaafları ya da olumsuz herhangi bir durumu günlerce hatta haftalarca görsel/basılı bazı yayın organlarında gündem oluşturuyor.
Maalesef bilerek ya da bilmeyerek bazı basın mensupları AB(D) nin taşeronluğunu yapan terör örgütlerinin istediklerini yapmış oluyorlar.
Unutulmamalıdır ki; basın camiası olarak doğru haber yapmanın yanında, ülkemiz zor zaman geçirirken ülkemize ve milletimize manevi destek olmamız gerekmektedir.